Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan tarımsal üretimin planlanması hakkında yönetmelik yürürlüğe girdi. Bundan böyle üretim planlanmasına konu ürün ve ürün grupları Bakanlıkça belirlenecek. Bu ürünlerin asgari ve azami üretim miktarlarına havza veya işletme bazında yine Bakanlıkça izin verilecek. Yeni dönemin ülkemiz tarımına önemli ivme kazandırmasını temenni ediyoruz.
Yeni yönetmelik bakliyat sektörünün gelişimi için önemli avantajlar barındırıyor. Bakanlığımız; üretim planlamasının yapılmasında iklim değişikliğini, arazilerin sulama imkanlarını, arz ve talep dengesini, yeterlilik oranlarını, münavebe olanaklarını temel alacağını açıkladı. Bakliyat ise tüm bu alanlarda sahip olduğu faydalar ile yeni üretim planlamasında önemli bir rol oynayabilir ve üretimde sıçrama yaratabilir.
Su Kısıtlı Alanlarda Nohut ve Mercimek Öncelikli Olmalı
Üretim izni kriterlerinde yer alan iklim değişikliği ve arazilerin sulama imkanları son üç yıl başta olmak üzere günümüzün ve gelecek yılların en önemli başlıklarından biri. Dünya Su Stresi Haritası’na (WRI) göre ülkemiz su kıtlığı ve iklim krizinden etkilenme açısından yüksek riskli kategoride bulunuyor.
580 bin ton ile nohut, 445 bin ton ile mercimek ülkemiz bakliyat üretiminin yüzde 78’ini oluşturuyor. Her iki ürünün de su gereksinimleri birçok ürüne kıyasla az ve susuz tarım için uygun olduklarından su kısıtlı bölgeler için ideal ürünlerdir. Yeni üretim planlamasında her iki ürünün de bu özelliklerinin dikkate alınarak öncelik bulmasını umuyoruz.
Münavebeli Ekim İçin Bakliyat
Yönetmeliğe göre sulanan alanlarda en az üçlü, kuru alanlarda ise en az ikili münavebeyi içeren ekim nöbeti hazırlanacak. Bakliyat ürünleri toprağı azot bakımından zenginleştirerek kimyasal gübreye olan ihtiyacı büyük ölçüde azaltır. Ayrıca aynı topraktan sürekli ve yüksek verimde ürün alınmasını sağlar.
Bu doğrultuda sulanan alanlarda üçlü münavebe sistemi içerisinde kuru fasulye, kuru alanlarda ise ikili münavebe sistemi kapsamında nohut ve mercimek ekimi yeni üretim planlanmasında teşvik edilmelidir. Ayrıca bakliyat; yönetmelikte yer verildiği üzere “özel mevzuatı çerçevesinde münavebe zorunluluğu olan” ürünlere dahil edilerek üretim izni verilmesinde öncelik tanınmalıdır.
Arz & Talep Dengesi ve Yeterlilik Oranı Dikkate Alınmalı
Üretim izinleri verilirken dikkate alınacak bir diğer husus ise arz-talep dengesi ve yeterlilik oranları. Ülkemiz şu an sadece kuru fasulyede yüzde 107 ile kendi kendine yeterli durumda. Bu oran nohut için yüzde 96, kırmızı mercimek için yüzde 57 ve yeşil mercimek için yüzde 51.
Diğer yandan TÜİK Genel Ticaret Sistemi verilerine göre ülkemiz 2023 yılının ilk 7 ayında 634 bin ton bakliyat ihracatı yaparken, aynı dönemde 1 milyon 185 bin ton ithalat yapmıştır. Miktar olarak 2022 yılının tamamında gerçekleştirdiğimiz ithalat hacmine bu yıl ilk yedi ayda ulaştık. Ayrıca ithalatımızın artış hızı ihracata kıyasla daha fazla. Üstelik yaptığımız ihracatın yüzde 80’i Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurtdışından ithal ettiğimiz kırmızı mercimek ve kuru bezelyeye dayanmaktadır.
Bu bağlamda; yeni yönetmelikte vurgulandığı üzere ürün ve ürün gruplarının belirlenmesinde bakliyat ürünlerinde kendi kendimize yetemediğimiz, dış ticaret açısından net ithalatçı olduğumuz ve ihracatımızın ithalata bağımlı olduğunun dikkate alınmasını arzu ediyoruz.
Bakliyat Üretimini İkiye Katlayabiliriz
Ülkemizin bakliyat üretimi şu an 1 milyon 308 bin ton. TÜİK tarafından yapılan tahminlere göre 2023 yılında da aynı seviyede kalması bekleniyor. Oysa Türkiye’nin 1980’li yıllarda olduğu gibi 2 milyon tonu aşkın üretim seviyesine ulaşma ve bu üretim hacmini işleme potansiyeli bulunmaktadır.
Bakanlığımızdan beklentimiz üretim planlanmasına konu ürün ve ürün gruplarının belirlenmesinde, asgari ve azami üretim miktarlarına havza veya işletme bazında izin verilmesinde bakliyata faydaları doğrultusunda pozitif ayrım yapılmasıdır.
Yönetmeliğimizin amacı olan tarımsal üretimin öngörülebilir ve yönetilebilir olması ortak arzumuzdur. İlgili yönetmeliğin taviz verilmeden uygulanarak, oluşturulacak kurul ve komitelerin sektör ile uyum içerisinde çalışmasıyla en kısa zamanda olumlu sonuçlar alınmasını temenni ediyoruz.