İlgili Bakanlıklarca alınan son karara göre; nohutta 1 Ağustos 2023’den itibaren, aylık bazda her bir firma için bir önceki yılın aynı ayında gerçekleştirilen ihracatın yüzde 55’i, kırmızı mercimekte ise firmaların 2020, 2021, 2022 yıllarında gerçekleştirmiş oldukları toplam ihracatın miktar bazında 3 yıllık ortalamasının yüzde 7,5’ini aşmamak üzere ihracat kayıt hakkı verileceği belirtilmiştir. Bu kısıtlama kararı üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu gibi, sektörümüz açısından önümüzdeki yıllarda büyük sorunlara neden olacaktır.
İhracatın kısıtlanmasından olumsuz olarak en çok etkilenen kesim üreticilerimizdir. Son bir yılda, nohut fiyatları gıda enflasyonunun altında bir artış göstermiştir. Kırmızı mercimek fiyatı ise yerinde saymıştır. Buna karşılık tarımsal girdi fiyatları TÜİK verilerine göre, on iki aylık ortalamalar baz alındığında, yüzde 85’in üzerinde bir artış göstermiştir. Üretim maliyetlerinin bu ölçüde artış gösterdiği bir ortamda, ihracat kısıtlamaları nedeniyle ürün fiyatlarının baskı altında tutulması, üreticilerimizi mağdur etmektedir. Bu mağduriyetin doğal bir sonucu olarak, nohut ve özellikle de kırmızı mercimek üreticilerimiz, bu ürünleri üretmekten vazgeçebileceklerdir. Bu sektörde hepimizi bekleyen en büyük tehlike, üreticilerimizin bu ürünleri üretmekten vazgeçmeleridir. Nohut ve kırmızı mercimekte arz güvenliğini sağlamanın en garantili ve sürdürülebilir yolu, üreticiyi memnun edecek bir fiyat seviyesinin oluşturulmasından geçmektedir. İç piyasada arz fazlası vardır. Bu üretim sezonunda iyi bir rekolte beklendiğinden, arz fazlasının daha da artacağı açıktır. Sadece iç talebe dayanarak bu üretim fazlasının eritilmesi mümkün değildir.
Bu sorunu çözebilmek için ihracatı açmamız ve ihracat üzerindeki kısıtlamaları kaldırmamız gerekmektedir. Kotaya bağlı ihracat ile bu sorunu çözmek sağlıklı bir yöntem değildir. Çünkü kotaya bağlı uygulamalar ihracatçılarımız arasında tekelleşmeye ve haksız rekabete yol açmaktadır. Ayrıca kotalı sistemin şeffaf olmaması nedeniyle sektörde büyük bir huzursuzluk yaşanmaktadır. Kotalı ihracatın tekelleşmeye yol açması nedeniyle, az sayıdaki ihracatçı firma, çok sayıdaki üretici karşısında ilave bir pazarlık gücü kazanmaktadır. Bizim önerimiz, her iki üründe de kısıtlama olmaksızın ihracatın açılmasıdır. İhracatın açılması ile birlikte fiyatlar yükselmeye başlayacak ve üreticilerimiz açısından üretim yapmayı cazip hale getirecek seviyeye çıkabilecektir. Bu süreçte herhangi bir istenmeyen durumun oluşması veya oluşma ihtimalinin ortaya çıkması halinde, devletimizin yetkili birimleri gerekli tedbirleri alabilirler.
Netice olarak, arz fazlası bulunan ve bu sezon beklenen yüksek rekolte nedeniyle arz fazlasının artarak devam edeceği öngörülen nohut ve kırmızı mercimekte, yurtiçi fiyatlar sürdürülebilir üretime imkan verecek bir seviyeye çıkana kadar, ihracat üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yapılmazsa, üreticilerimiz nohut ve mercimek üretmekten vazgeçerek, başka ürünlere yöneleceklerdir. Önerilerimiz doğrultusunda gerekli önlemlerin aciliyetle alınmasını bekliyoruz.